SONBAHAR
Sarı susmaktır.. Sussun.. Yakışıyor sonbahara... Sıkıntılı bir ömür gibi dökerken yapraklarını ağaçlar, dallarımda ötüşür gençliğim gibi yalancı kuşlar... Bütün telaşlar, bir sona doğru koşuyor... Koşsun.
Ben bütün günlerimi senin adınla yaşarım... Bazen gökyüzüne çıkar, bazen dünyaya düşerim... Uçurumlar bekleşir ayaklarımın ucunda... Yakala yapraklarından... Ellerin beni tutsun...
YAZ
Hayır! Şiir olmasın, ''söz'' olsun yazdıklarım. Şiir yalan çoğu kez, hayat acı bal gibi gerçek çünkü. Söylemezsem seni, seni bilmeyenlere; bu sır içimi delecek çünkü...
Her şey helak olup gitmededir. Sana bakan yüzü müstesna. Hava sıcak lakin yürek sıtmadadır, kaderden bir kafeste. Yüzünü yüreğin çevirmezsem sonsuza, ölecek çünkü...
Hayır! Ömür olmasın geçen, YAZ olsun...
İLKBAHAR
Sen gülümsedikçe, bahar kokuyor mevsim. İçimden bir ses beni sana çağırıyor... Sen gülümsedikçe bütün tırtıllar, kelebek bütün erik ağaçları gelin... Bir kısrak doğuruyor sahrada, bir gül dalında yanıyor... Bir dilenci gülümsüyor kaldırımda, bir ırgat tütün sarıyor... Uyukluyor karnı tok bir kedi yavrusu, dargınlar barışıyor... Bir çocuk burnunu çekiyor umursuz, aşıklar kavuşuyor... Sen gülümsedikçe, çorak topraklar burçak tarlası... Dere boylarında söğütler salkım... Sen gülümsedikçe, gülümsüyor halkım...
KIŞ
Bir şiir gibi kış, okurken üşüdüğüm... Kalemsiz yazılır mevsimin bir sayfasına.
Kalemsiz yazılır denizlere tuz ve künyemizde insan olduğumuz. Aynalara sureti güzelliğin, yüze tebessüm, hafızaya hatıra... Kalemsiz yazılır yüreğe sevda.
İnce bir çatlaktan sızar gibi sessizce... Mezarını kendisi kazar gibi delice...
Alınlara yazıları yazar gibi ince ince... Hayat, kısa bir romandır, kalemsiz yazılır.
Ve her yazının kendince bir yazarı vardır.